Çocuklarda Akut Apandisit; Ultrasonografinin Tanısal Güvenilirliğinin Değerlendirilmesi

Amac: Akut apandisit pediatrik yas grubunda zamaninda teshis edilmez ise perforasyon gibi onemli komplikasyonlar ile morbid seyredebilecek abdominal acillerin basinda yer alir. Olgularinin cogunda dogru tani konabilir. Ancak endiseli, huzursuz ve agrisi olan bir cocukta semptomlarin seyrini saptamak oldukca zordur ve henuz iletisim becerileri iyi gelismemis kucuk bir cocugun yakinmalarini iyi ifade edemeyecegi de goz onune alindiginda, cocuklarda taniyi koymak eriskinlere kiyasla daha zordur. Bu calismanin amaci pediatrik hastalarda akut apandisit tanisinda abdominal ultrasonografinin (USG) dogrulugunu degerlendirmektir. Gerec-Yontem: 2012-2019 yillari arasinda cocuk cerrahisi kliniginde apandisit tanisi ile ameliyat edilen, 1-18 yas arasi ve ameliyattan once USG yapilmis hastalar calismaya dahil edildi. Demografik gostergeler, tani anindaki USG bulgulari, ameliyat verileri ve patoloji raporlari geriye donuk olarak degerlendirildi. Bulgular: 203 (% 40) kiz, 297 (% 60) erkek olmak uzere toplam 500 hasta degerlendirildi. Hastalarin ortalama yasi 10,1 ± 3,9 yildi. Ameliyat oncesi USG verilerine gore; hastalarin % 30’unda normal, %70’inde akut apandisit (bunlardan % 10’u perfore) seklinde rapor yazilmisti. Patolojik tani acisindan bakildiginda ise ameliyat edilen hastalarin % 8inde normal apendiks dokusu (negatif apendektomi) tespit edilmisti. Bu cocuklarda USG’ nin duyarliligi %71,96, ozgullugu %48,78 ve dogrulugu %70,06 olarak tespit edildi. Pozitif ve negatif prediktif degerler ise sirasiyla % 94,03 ve % 13,42 olarak bulundu. Tartisma: Elde edilen sonuclara gore, cocuklarda akut apandisit tanisinda USG, ucuz ve kolay uygulanabilen ancak guvenilirligi hala tartismalara yol acabilecek bir test olarak degerlendirildi. USG’nin apandisit lehine raporlandigi hastalarda apandisit aleyhine raporlanmis olanlara gore tani dogrulugunun daha yuksek oldugu bulundu. Ultrasonografik degerlendirmenin apandisit ile uyumlu olmadigi hastalarin ise klinik bulgularinin daha dikkatlice tekrar gozden gecirilmesi ve gerekirse ileri tetkik yapilmasi gerektigini dusunuyoruz.