CENAB ŞAHABEDDİN’İN ŞİİRLERİNDE SİMGESEL KURGU VE GÖRÜNTÜ DÜZEYLERİ

OZ Insanin zaman ve mekân karsisindaki tavrini gorulebilir, duyulabilir ve anlasilabilir kilan sanat, insanin gerceklikle arasindaki iliskiyi okuma ve anlamlandirma olanagi tanir. Dolayisiyla dunya/varlik/nesnenin gercek anlamini, sanatin sonsuzluk acilimi ile bireysel anlamda yeniden yorumlayan sanatci, gerceklige yeni ayni zamanda sahsi bir kimlik kazandirir. Bu kimlik kazandirma edimi, gizil anlamlari okumaya yardim eden simgesel soylemlerle ust boyutlara cikar . Bu acidan duz okuma ve anlamlandirmalarla acimlanamayan simgeler, sozcuklerin cagrisim degerlerinden yararlanilarak yeni anlam birlesimleri olusturmanin temel dayanak noktasini olusturur. Tanzimat’tan sonra Bati tesirinde ortaya cikan ve gelisen Servet-i Funun Edebiyati, kisa sure icinde yeni bir edebi devir acar. Yenilesme Donemi Turk Edebiyati’nda kendine buyuk bir yer edinen Servet-i Funun Edebiyati’nin onde gelen isimlerinden biri olarak kabul edilen Cenab Şahabeddin, sadece Servet-i Funun doneminin degil, Bati etkisinde gelisen Turk siirinin kuruculari arasindadir. Şiirlerinde bireyin ic yasantisini ve varlikla kesisim noktasini, yaratici bir guc ile yeniden tasarlayan Cenab Şahabeddin, varligin sonsuz dunyasini, dilin imkân ve cagrisim degerleriyle estetik olarak yeniden anlamlandirir. Duygu, hayal ve dusunceye ait soylemlerinin cogunu siir ile acimlama firsati bulan sair, esya, nesne ya da varliga kendi gercek anlamlarinin disinda yeni ve cagrisimsal anlamlar yukleyerek kendi siir dunyasini zenginlestirir. Arapca ve Farsca’da cok az kullanilan kelimelerle bireyin ic dunyasini alisilmamis ifadeler ve simgelerle yeniden yaratan sair, siir dunyasinda simgelere dayanarak kendine ozgu bir estetik bicim kurar. Bu bakimdan hem sanatsal hem de dussel/dusunsel boyutta bir yenilik gayreti icinde olan sairin siirleri, aydin bir bilinc ve estetik degerlerin ozumlenmesiyle var olur.